22 Aralık 2014 Pazartesi

RAW FOOD & RAW FOODIST



Bu yazımda sizlere Raw food akımından bahsetmek istiyorum.Yaşadığımız çağ gereği her seyi takip edip, kovalamak gerekiyor. Hoşlansak da,hoşlanmasak da özellikle bizler bu sektörün içinde olanlar hiçbir şeyi kaçırmamız gerekiyor. Yoksa bi bakmışsınız ilerde oyunun  dışında kalıvermişiz.


Kelimenin  köküne baktığımız da Raw  ‘Çiğ’  demek.
                                 
                                          Evet  doğru anladınız Bu bir Çiğ beslenme akımı.


Raw foodcular kendi içinde 3’e ayrılıyorlar.

v     Hiç et tüketmeyenler.
v     Eti marine ederek çiğ tüketenler.
v     Balık eti tüketenler. 


à Peki bu insanlar neden Çiğ besleniyorlar veya çiğ beslenmenin neden daha sağlıklı olduğuna inanıyorlar ?




Daha canlı, daha enerjik,daha sağlıklı,daha dingin,ideal kiloda,hastalıklara karşı daha dirençli olmak için raw food tüketmleri gerektiğine inanıyorlar.
Bu şekilde beslenildiği takdirde vitaminleri,enzimleri,mineralleri tam aldıklarından daha kolay doyuyorlar. Pişmiş gıda tükettiklerinde vücudun daha zor tokluk hissi aldığını savunuyorlar.Besinlerin su oranı yüksek olduğundan,mideyi kolay şişirip daha hızlı doyup daha az kalori aldıklarına inanıyorlar.

à Raw Foodcular  Ne yerler    ? ? ?

Organik bir şekilde,Hayvansal hiç bir gübreye maruz kalmadan meyve ve sebzeleri,bunlarla beraber kökleri. Kök denilince aklınıza sebzelerin kökü gelmesin hemen. Raw foodcular bizim tükettiğimiz baklagilleri;mercimeği,nohutu vs  suda bekletip filizlendirip salata yaparak, örenğin kısır yaparak limon ve baharat katıp lezzetlendirerek tüketiyorlar. Keten tohumu gibi lifli tohumlarda oldukca tüketiliyor.
Ayrıyetten kurutaraktadan tüketim yapabiliyorlar. Kurutma da ısıları belli bir derecenin üzerine çıkmıyor çünkü fazla ısıya maruz kalındığında gıdalarda vitaminlerin,enzimlerin ve minerallarin çoğu kayboluyor.


Türkiye’de bu akım ne kadar biliniyor bilmiyorum. Ama bu işi elinden geldiğince en iyi şekilde yapmaya çalışan ve öğreten birileri var mı diye soracak olursanız size Mehmet Ak’ı önerebilirim.
Kartepe’de organik bir çiftliğinin içinde ‘Raw Gourmets International Raw Culinary Art&Hospitality Instıtu’ Adı altında dünyanın her yerinden gönüllü gelen öğrencilere eğitimler veriyor. Kar amacı güdmeyen bu kuruluşta uygun maliyetlerle isteyenlere kurslarda veriyor.



Biz haftasonu Mehmet Ak’ın mutfağındaydık.

Raw Foodcular tatlı yemiyor mu diye düşündük ve Mehmet Ak’ın mutfağında bu sorunun cevabını yediğimiz kakolu pudig’de bulduk. Doğal yollarla direkt meyvenin şekerini tüketiyorlar. Bizim bildiğimiz Trabzon hurmasını ezip içine,biraz kakao biraz Hindistan cevizi ekleyip bu şekilde tüketiyorlar.Tadına baktık ve bizlerde evimizde yapıp tüketebiliriz diye düşünüyorum.Biz çok beğendik.

Bu mutfakta beğendim tatlardan biri daha ise  yediğimiz kabak cipsleri.
Gerçekten çok leziz ve bir o kadar sağlıklı. Çocuklarımıza marketten alıp,içinde ne olduğunu bilmediğimiz cips diye yedirdiğimiz şeyin yerine bunları sevdirmeliyiz diye düşünüyorum. Cips kalınlığında doğranan kabaklar havuçlar arzunuza göre diğer sebzeleri istediğiniz baharatlarla harmanladıktan sonra yukarda bahsettiğim ısı sıcaklıkları arasında kurutup çıtır çıt tüketebilirsiniz. Biz fazla çıtırlaşmadan,hafif yaş olarak da tükettik onun tadını daha çok beğendik. Tercih size kalmış.






Mehmet Ak'ın mutfağında gönüllü öğrencilerin yapmış olduğu çıtır kabaklar,havuç topları ve hamburgerler.




Mehmet Ak'ın mutfağından bir kare.




Ve benim Mehmet Akla tanışmama vesile olan Özgür Olce Hocama Teşekkürler 
J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder