Bu yazımda sizlere Raw food akımından bahsetmek
istiyorum.Yaşadığımız çağ gereği her seyi takip edip, kovalamak gerekiyor.
Hoşlansak da,hoşlanmasak da özellikle bizler bu sektörün içinde olanlar hiçbir
şeyi kaçırmamız gerekiyor. Yoksa bi bakmışsınız ilerde oyunun dışında
kalıvermişiz.
Kelimenin köküne
baktığımız da Raw ‘Çiğ’ demek.
Evet
doğru anladınız Bu bir Çiğ beslenme akımı.
Raw foodcular kendi içinde 3’e ayrılıyorlar.
v
Hiç et tüketmeyenler.
v
Eti marine ederek çiğ tüketenler.
v
Balık eti tüketenler.
à Peki bu insanlar neden Çiğ besleniyorlar veya çiğ
beslenmenin neden daha sağlıklı olduğuna inanıyorlar ?
Daha canlı, daha enerjik,daha sağlıklı,daha dingin,ideal
kiloda,hastalıklara karşı daha dirençli olmak için raw food tüketmleri
gerektiğine inanıyorlar.
Bu şekilde beslenildiği takdirde
vitaminleri,enzimleri,mineralleri tam aldıklarından daha kolay doyuyorlar.
Pişmiş gıda tükettiklerinde vücudun daha zor tokluk hissi aldığını savunuyorlar.Besinlerin
su oranı yüksek olduğundan,mideyi kolay şişirip daha hızlı doyup daha az kalori
aldıklarına inanıyorlar.
à Raw Foodcular
Ne yerler ? ? ?
Organik bir şekilde,Hayvansal hiç bir gübreye maruz kalmadan
meyve ve sebzeleri,bunlarla beraber kökleri. Kök denilince aklınıza sebzelerin
kökü gelmesin hemen. Raw foodcular bizim tükettiğimiz
baklagilleri;mercimeği,nohutu vs suda
bekletip filizlendirip salata yaparak, örenğin kısır yaparak limon ve baharat
katıp lezzetlendirerek tüketiyorlar. Keten tohumu gibi lifli tohumlarda oldukca tüketiliyor.
Ayrıyetten kurutaraktadan tüketim yapabiliyorlar. Kurutma da
ısıları belli bir derecenin üzerine çıkmıyor çünkü fazla ısıya maruz
kalındığında gıdalarda vitaminlerin,enzimlerin ve minerallarin çoğu kayboluyor.
Türkiye’de bu akım ne kadar biliniyor bilmiyorum. Ama bu işi
elinden geldiğince en iyi şekilde yapmaya çalışan ve öğreten birileri var mı
diye soracak olursanız size Mehmet Ak’ı önerebilirim.
Kartepe’de organik bir çiftliğinin içinde ‘Raw Gourmets
International Raw Culinary Art&Hospitality Instıtu’ Adı altında dünyanın
her yerinden gönüllü gelen öğrencilere eğitimler veriyor. Kar amacı güdmeyen bu
kuruluşta uygun maliyetlerle isteyenlere kurslarda veriyor.
Biz haftasonu Mehmet Ak’ın mutfağındaydık.
Raw Foodcular tatlı yemiyor mu diye düşündük ve Mehmet Ak’ın
mutfağında bu sorunun cevabını yediğimiz kakolu pudig’de bulduk. Doğal yollarla
direkt meyvenin şekerini tüketiyorlar. Bizim bildiğimiz Trabzon hurmasını ezip
içine,biraz kakao biraz Hindistan cevizi ekleyip bu şekilde tüketiyorlar.Tadına
baktık ve bizlerde evimizde yapıp tüketebiliriz diye düşünüyorum.Biz çok beğendik.
Bu mutfakta beğendim tatlardan biri daha ise yediğimiz kabak cipsleri.
Gerçekten çok leziz ve bir o kadar sağlıklı. Çocuklarımıza
marketten alıp,içinde ne olduğunu bilmediğimiz cips diye yedirdiğimiz şeyin
yerine bunları sevdirmeliyiz diye düşünüyorum. Cips kalınlığında doğranan
kabaklar havuçlar arzunuza göre diğer sebzeleri istediğiniz baharatlarla
harmanladıktan sonra yukarda bahsettiğim ısı sıcaklıkları arasında kurutup
çıtır çıt tüketebilirsiniz. Biz fazla çıtırlaşmadan,hafif yaş olarak da
tükettik onun tadını daha çok beğendik. Tercih size kalmış.
Mehmet Ak'ın mutfağında gönüllü öğrencilerin yapmış olduğu çıtır kabaklar,havuç topları ve hamburgerler.
Mehmet Ak'ın mutfağından bir kare.
Ve benim Mehmet Akla tanışmama vesile olan Özgür Olce Hocama Teşekkürler
J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder